Araçlar

Bookmark and Share




Anıt Ağaçları Neler Tehdit ediyor?

ANIT AĞAÇLARIN VARLIĞINI TEHDİT EDEN ZARAR FAKTÖRLERİ VE ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Zarar Faktörleri

Anıt ve korunmaya değer ağaçların yaşamlarını tehdit eden zarar faktörlerini; i) doğrudan insan zararları, ii) çevresel zararlar olmak üzere iki grupta ele almak gerekir. İnsanların anıt ve korunmaya değer ağaçlara verdiği doğrudan zararları:

1-Gövde üzerine yazı yazmak veya şekiller çizmek,

2-Yol, bina, duvar vb.gibi inşaatlar ile bu ağaçların tepe ve kök gelişmelerini önlemek. Örneğin ; anıt ağaçların çevresindeki yol ve asfaltlana çalışmaları sırasında ,beton veya asfalt dökümünü kök boğazına kadar getirerek ağaçların su ve besin sirkülasyonlarını önlemek, veya ağaç gövdelerini duvar içine **** arasına alarak gelişmesini frenlemek.

3-Anıt ağaçları gizli hazineler için işaret sanarak, diplerini kazmak ve gövdelerini oymak.
biçimine sıralamak mümkündür:

Bu zararlardan ilk ikisini hemen her yerde görmek olasıdır. Üçüncu gurup zarar ise, hazine avcıları tarafından verilmektedir.

Şöyle ki; anıt ağaçlar sahip oldukları ilginç ve görkemli gövdeleri ile sadece çevrecilerin ve doğa severlerin değil, hazine avcılarının da dikkatini çekmektedir. Bu kişiler anıt ağaçları kimi gizli sırların şifresi gibi algılamakta ve bu ağaçların bizatihi gövdelerinde veya hemen yakınlarında zengin hazinelerin gömülü olduğuna inanmaktadırlar. Bu anlayış ve beklenti nedeniyledir ki, Bursa Armutköy Mezarlığı içindeki anıt Meşenin altı ve yakın çevresi sürekli kazılmaktadır.

Anıt ve korunmaya değer ağaçlara zarar veren çevresel faktörler ise, hava kirliliği ve trafik baskısıdır. Özellikle büyük kent ve metropollerdeki ağaçlar, ormanlar ve kırsal alandakilere oranla bu zararlardan daha fazla etkilenmektedir. Endüstriyel atıklar, ev ve iş yerlerindeki ısınma sistemlerinden atmosfere bırakılan baca gazları ve nihayet taşıtların egzos gazları içindeki zehirli bileşiklerin hep birlikte neden olduğu asit yağışlar, tüm diğer bitkiler gibi anıtsal ve korunmaya değer ağaçlara da zarar vermektedir.

Anıt ağaçların hemen yanından geçen demir ve kara yolları, zehirli gazlar yanında titreşim yoluyla da ağaçlara zarar vermektedir. Her yanından araç geçişinde yinelenen bu titreşimler ağaçların doğal dengesini bozmakta, kök ile tepe arasındaki su ve mineral madde döngüsünü sekteye uğratmaktadır. Böylece, beslenme ilişkisi bozulan ağaç zaman içinde zayıf düşerek böcek ve mantarların hücumuna maruz kalmaktadır.

Alınabilecek Önlemler

Yukarıda sayılan zarar faktörlerini önlemek amacıyla alınabilecek önlemleri yasal, teknik ve sosyal olmak üzere üç gurupta incelememiz gerekmektedir.

Yasal Önlemler

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunun 6. Maddesinde ifade edilen önlem ve işlemleri yapmak suretiyle, anıtsal ve korunmaya değer ağaçların olası insan zararlarına karşı korunmalarını yasal güvenceye kavuşturmaktır.

Bu ağaçların korunmalarına ait görevler, ulaşım yolları ile meskün yerler ve yakınlarındakiler için ilgili belediyelere, diğerleri için Mahalli Orman Teşkilatına aittir.

Teknik Önlemler

Anıt ağacın içinde bulunduğu koşulların iyileştirilmesi ve olanaklar ölçüsünde doğal yetişme ortamı koşullarının sağlanması biçiminde özetliyebileceğimiz teknik önlemleri şöyle sıralayabiliriz :


1-Anıt ve korunmaya değer ağaçların kök yayılma alanlarında asfalt ve beton kaplama işlemi yapmamak, yapılmış olan varsa kaldırmak,

2-Bu ağaçların çevresini tahta veya demir parmaklıklar ile çevirerek, kök yayılış alanındaki ezilme, yaralanma ve toprak sıkışmalarını önlemek,

3-Mevcut yara yüzeylerini kimyasal koruyucularla işeme tabi tutmak,

4-Kovuk ve içi boş ağaçların çürük kısımlarını sağlam oduna kadar temizleyerek, üzerlerini koruyucu kimyasallar ile kaplamak ve gereği halinde kovuk ağzını kapatmak,

5-İçi boşalmış ağaçlarda Tepe / Gövde dengesini yeniden sağlamak amacıyla mevcut dalları gereği halinde yarı yarıya keserek tepe küçültmesi uygulamak,

6-Her yıl yapılacak periyodik bakımlar ile ağaçların kuruyarak ölen dallarını budamak suretiyle, fırtınalı havalarda meydana gelen dal düşmesi sırasında her hangi bir kazayı peşinen önlemektir .

Burada hemen belirtelim ki, anıt ve korunmaya değer ağaçların yara yüzeyleri ve kovuklarını çamur ve beton gibi maddeler ile doldurmak yanlış bir uygulamadır. Örneğini pek çok yerde gördüğümüz bu uygulamalar ağaca yarardan çok zarar vermektedir.

Şöyle ki: gövdesinin büyük bir bölümü kovuk olan ağacın içine tamamen beton doldurulması halinde ağacın rüzgara karşı salınımı ve esnekliği ortadan kalkmaktadır. Bu durumda şiddetli rüzgarda içteki beton ağaç gövdesiyle temas ettiği yerlerde yeni yaralar açılmasına neden olmaktadır.

Ağaç kovuklarının, içinde binlerce bakteri ve çürütücü organizmaların bulunduğu toprak ile doldurulması ise daha büyük bir hatadır. Çünkü, bu durumda mevcut yara üzerine insan eliyle yeni çürütücüler eklendiği için, çürüme süreci hızlandırılmış olmaktadır.

Tekniğine uygun uygulamada yapılması gereken; çürük kısımları sağlam oduna kadar temizleyerek üzerlerini koruyucu kimyasallar ile kapladıktan sonra, gövde çapının 1 / 5 ini geçmeyen 3-5 dm³ lük küçük kovukları ağızlarını kapatmadan olduğu gibi bırakmaktır. Büyük kovuklarda ise sanılanın aksine ağacın içi boş bırakılır. Sadece kovuk ağzı metal çubuk ve profiller ile desteklenip üzerine tel örgü gererek, özel hazırlanmış pastalar ile gövde formuna uygun biçimde kapatılır. Bu kısmın üzeri doğal kabuklar ile kaplanmak suretiyle ağaca doğal görünüm verilir.

Ağaç kovuklarının açıklanan biçimde kapatılarak normal görünümlerine kavuşturulması işlemine "Ağaç Restorasyonu" veya " Koruyucu Onarım" denilmektedir. T. VAROL tarafından geliştirilen bu teknik Bursa ve Yalova'daki anıtsal ağaçlarda başarı ile uygulanmıştır. İstanbul için bir örneği de Bebek Parkında görmek mümkündür.

Sosyal Önlemler

Bu önlemlerin başında halkı bilinçlendirmek gelir. Yazılı ve görsel basının her türlü olanaklarını kullanarak, anıtsal ve korunmaya değer ağaçların doğal, kültürel, tarihsel, folklorik ve mistik yönü hakkında, kamuoyunu sürekli bilgilendirmek gerekir.

Prof Dr. Ünal Asan
03-05-2005
Yazılım vBadvanced CMPS, Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024